Pişmiş tavuk..

16 Ekim 2011 Pazar |

Ebü'l-Hasan Hamza Hemedânî isminde birisi, bir akşam Câfer-i Huldî'nin yanına geldi. Gelmeden önce de, evinde, tandırda bir tavuk kızarttırmıştı. Akşam yemeğini evinde çocuklarıyla berâber yiyecekti. Câfer-i Huldî'nin yanına gelip bir müddet sonra gitmek için izin istedi. Câfer-i Huldî; "Bu akşam burada kal." buyurdu. O kimse, bu akşam burada kalırsam, sabah namazına kadar ayrılamam. Çocuklar da ben gitmeden yemek yemezler ve aç kalırlar diye düşünüp; "Müsâade ederseniz gideyim." dedi. Câfer-i Huldî; "Hayır bu akşam burada kalacaksın." buyurdu. Gelen kimse; "Mühim işim vardır, gideyim." deyince, Câfer-i Huldî; "Sen bilirsin." buyurdu.

O kimse evine gelip, hizmetçisine kızarmış tavuğu getirmesini söyledi. Hizmetçi gidip, pişmiş tavuğu getirirken ayağı takılıp, yemek kabı elinden düştü. Yemek kabı kırılıp yemeğin suyu döküldü. Pişmiş tavuk da yola düştü. Ebü'l-Hasan hizmetçisine; "Hiç olmazsa pişmiş tavuğu getir, temizleyip yeriz." dedi. Hizmetçi giderken, oradan geçmekte olan bir köpek, tavuğu kapıp gitti. Ebü'l-Hasan Hamza; "Her şeyi kaçırdık. Bâri, üstâdın sohbetini kaçırmıyalım." deyip, Câfer-i Huldî'nin yanına geldi.

Üstâd kendisini görünce buyurdu ki: "Evliyânın kalplerine bir parça gönül vermeyenin ve söz dinlemeyenin tavuğunu, Allahü teâlâ köpeklere verir." Ebü'l-Hasan, bunu duyunca hatâsını anladı ve tövbe etti.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

0 yorum :

Yorum Gönder